28 Kasım 2012 Çarşamba

ÖZLEDİ.

Biliyorum çok özlemişsin..
Özlediğin..Özleyeni  daha çok özledi..

24 Kasım 2012 Cumartesi

AYRILIĞIN SENİ Mİ!! ÖLDÜRDÜ, BENİ Mİ!! HİÇ BİLEMEDİM.:(


O gitmeyi kafasına koymuştu…gidecekti hemde çok uzaklara gidecekti…Onun ki gitmek değil, belkide kaçmaktı.Her karşılaştığında gözlerine bakıp erimektense gitmek en güzeli dedi!!!Gittiii…………

Hiç tanımadığı , kendisine belki de yarinin ayrılık sözleri gibi uzak bir şehire , ayrıldıktan sonra sevdiği kadar yabancı bir şehire gitmek..Önceleri kendini kandırmıştı, ”en güzelini yaptım.”….Zaman geçtikçe sevdiğine olan özlem onu bu yabancı şehirde daha da yalnızlığa sürükledi.Neyi nasıl yaptığını da unutturdu…Sadece yaşaması gerektiği için yaşıyormuş..Gözleri eskisi gibi gülmüyor .hatta tebessümü bile zoraki..

Yalnız kaldığı zamanlarda hep yalnız dı zaten. Öyle güzel hülyalara dalardı ki..Kendisi de anlamazdı..Gerçek mii!!! rüya mı..Sevdiğinin elinden tutmuş, o her zaman yürüdükleri yoldalar mı yoksa sahildeki o bankta denizin o çarpan soğunda, sevdiğinin usul usul sokularak, üşümüş ellerini tutup, sıcaklığıyla onu sarması mı !!!!! artık ayıramaz bilemez olmuştu.Hangisi rüya , hangisi gerçek..

Pazar günleri onunla yaptığı kahvaltılarda mı rüyaydı..Yok olamaz daha dün akşam beraberlerdi. Bitanesi için en sevdiği yemekleri yapmış..Tıpkı denizi andıran deli mavi gözlerine bakarak sohbet etmişti..Hatta bitanesi dizine yatmış, oda onun saçının her telini koklayıp, okşamıştı..Günler günleri kovalıyor..Daha da içine kapanır olmuştu..Heran birtanesi yanında her yerde onla konuşur , gezer, bakar olmuştu..En sonunda iş arkadaşları buna daha fazla dayanamayıp, kiminle konuştuğunu sormuşlar..Eliyle boş bir sandalyeyi gösterip..”birtanemle ” demişti..Arkadaşları daha da üzülmüşlerdi..Ona karşında kimse yok diyemediler..Taki bir gün olamayan sevgilisine araba çarpana kadar..O andaki heyacanıyla olduğu yere yığılıp kalmıştı..Birtanesi ölmüştü..Hastanede gözlerini açtığında ilk sözü ” öldü değil mi ” olmuştu.. Doktor kim diye sordu..” sevgilim yanımdaydı, araba çarptı, onu getirmediler mi yoksa..””
AYRILIĞIN SENİ Mİ!! ÖLDÜRDÜ, BENİ Mİ!! HİÇ BİLEMEDİM.:(


Doktor ona yolun ortasında birden bire bağırmaya başladığını !! ”sevgilime araba çarptı ölüyor, yardım edin ” diye bağırırken bayıldığını ama yanında kimsenin olamdığını, hatta o yoldayken o yolda hiç araç olmadığını söylediğinde , başında aşağı vücudu yanmaya başlamıştı..Yeniden bayılmıştı..Tekrar uyanması günler sonra oldu.Ama bu sefer gerçekleri görerek..SEvdiği yoktu …Yabancı bir şehirdeydi..Ve yalnızdı..Birtanesinden ayrılmak ona bu kadar ağır mı gelmişti..Bir hoşçakal bile diyemeden gitmişti .. o şehirden…Ve şimdi asıl ayrılığı yaşamıştı.Yaşamıştı, çook sevmişti..O kendisini terk etmedi… sadece ölmüştü….

AH BİR GELSEN...



Gözlerim daldı yine senin geçtiğin o caddeye…

Taze bahar kokuları gelir gibi yüreğime yüreğime…

Bir seni sevişim bir de baharları…

İnce meltem dokunuşları gibi…


Seni her gördüğümde başka dünyalarda olurdum…

Bakışın, saçların, gülüşün hiç kimseye benzemezdin..

Belki de ben benzetmek istemezdim..

 ne varsa aradığım sende buldum

Her karşılaştığımızda ki kalbimin çırpınışları..

Senin ruhumun derinliklerine bakman….

Sadece bakman….

Gidişin gibiydi sanki…

Giderken mevsim sonbahardı…

Ağaçlar yapraklarını…ben kalbimin kırıklarını döküyordum..

Akşamlar!! hasret akşamları olmuş içime oturmuştu…

O caddenin her geçen gölgesinin yüzünde.. seni aradım..

Dedim ya sen kimseye benzemezdin..

Belki de ben benzetemezdim…

Konduramazdım!!!!!

Senin yüzün ,sesin, kokun bambaşkaydı…

Bambaşka içimde yaşadığım “can”..!!!!

Yürek sustu…Kalp durdu…

Nevbaharlarım açmaz oldu…

Ahhhh!!!!!!! Bir gelsen….

Dünyaya bahar gelmiş….Gönlümede gelse….

Bir “sen” olsan..Sadece “SEN” OLSAN”….
.

23 Kasım 2012 Cuma

ONGÜN OLSUN SENLE OLSUN


Bu gün diye başlasam mı diye düşündüm. Kararsızım.Ama başlamak istiyorum.Kalbimi beynimi kemiren kurttan kurtulmam lazım. Bilmem okuyanınız varmı. Elif Şafak AŞK isimli kitabını. Orda şems ve mevlanadan mesneviden, şemsin kırk kuralından bahseder.İkili anlatımla da emma adlı bir kadın ve aziz den bahseder.Ya ortasındasındır AŞK’ın merkezinde; ya da dışındasındır.onaların ki öle başlar.Azizin hikayenin sonuna doğru ölümcül bir hastalığı vardır.Ve en sonunda ölür. 
her neyse kitap da öle. Benim birtanem de farklı bir hastalığın içinde ama ölümcül değil. (Allah a binlerce kez şükürler olsun.bunu bütün kalbimle söylüyorum.) Onun ki imkansızdı ama benim bitamin öle değil.
”Zira her ne kadar başkaları aksini iddia etse de aşk dediğin bugün var yarın yok cici bir histen ibaret değildir” Onun için mücadele edeceğim.hem sağlık hem de uzuuuuuuuuuunnnnn bir hayat için..
”Sen,sen ol kelimelere fazla takılmaAşk diyarında dil zaten hükmünü yitirirAşık dilsiz olur” Ona ne alışırsın nede alabilirsin. O senle hep vardır. Sadece yaşayacağın insan karşına çıkana dek..”Ya aşkı öğret bana ya da aşkın yokluğuna üzülmemeyi”  Şimdi ben senden uzak nasıl olayım. Sesini duymadan, elini tutmadan, teninne dokunmadan.”İnanç aşk gibidirİspat şstemez.Mantıksal bir açıklama beklemez.Ya vardır,ya da yok” ”Rüzgarla gelmedim” demişti Şems,”ki rüzgarla gideyim senin hayatından!.söle nasıl gideyimmmm..Sen vazgeçersen ben gideyimmm.
”Beni sevebilir misin?” diye sordu
”Seni zaten seviyorum” dedi Aziz gülümseyerek
”Ama daha beni tanımıyorsun bile”
”Seni tanıyorum” diye üsteledi Aziz emin bir sesle
”Benimle ilgili bilmediğin o kadar çok şey var ki”
”Seni tanımam için çok şey bilmeme gerek yokSenin özünü görüyorum” dedi Aziz
Ve Ella bu cümleyi bir yerden hatırladı.Sanki ağzından çıkan kallavi cümleler beklemediği anlarda ona geri dönüyordu.Çember gibiydi hayatNe verirsen aynen iade ediyordu.Çılgınlıktı bu!
Bırak bu çılgınlık hem sende hem ben de olsun..Bırak herşeyi zaman hediye etsin..Bırak duyguların bir volkan  misali  taşsın yaksın.. Diyorum ya sana 10 GÜN OLSUN SENLE OLSUNN.. (27 ekim 2011)


BURUK ÖZLEM


Rüyaların en güzel yanı, istediğini vermesiydi aslında..

Biraz buruk biraz güzel.

Hayata dair ne kadar anlam yüklenmişse yüreğe..

Yine bildiğini okur yürek de…

Keşfin en güzel yanıdır sevgiliye çıkılan yollarda..

Ağır ağır ince ince haz alarak gitmek istersin yüreğinde.

Küçücük şeylerle başlamalı belki,

Yüreğine takmalı güneş gözlüklerini gördüğünü hissedebilmeli..

Küçük mutlulukları farketmeli..

Çalışmadan başarmayı,  sevmeden sevilmeyi,

Mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli..

Soruları olmalı, yanıtlarını bulmak için bir ömür harcayacak..!
Dostları olmalı ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak..!

Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;
Ama kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ;

İsyan ettirmeden..İncitmeden..
Hakkını verebilsin sevdiklerinin,
Zaman bulabilsin bir teşekkür ve bir elveda için..!!

Zaman bizden almadan sevdiklerimizi…

Önce zamanı biz alıp..Küçük yüreğe sığdırmalıyız belkide.

Elvedalara yer vermeden..

Sonra güneşe bakmalı..yürek güneş olmalı..Kucaklamalı..

Sarabilmeli, hissettirebilmeli..
Vedanın sıcaklıktan uzak olduğunu…

Vedanın sıcaklıktan uzak olduğunu…

22 Kasım 2012 Perşembe

NE OLUR



Giderken yalnız bu şehri alıp götürme..

Yüreğimi yüreğine yar et,  yaren et..

Al yüreğimide yanın da götür..

Beni sensiz masallarda yalnız  bırakma..

Öyküler boynu bükük , masallar yetim kalır..

Kaybolur giderim …

Sevda tütmeyen yolları kaybolmuş yitik şehirde..

Bu şehir ölür sensiz..

Mum olur ışıkları söner bir bir..

Her mum ayrı veda eder , bilmez ki her sönüş..

Yüreğimde ayrı bir ölüme dönüş..

Ne olur haykır..

Ne olur vazgeçme bu şehirden..

Ne olur, hasret akşamlarında bırakma beni..

Ne olur vuslatı aratma..



CAN ÖZÜME (KIZIMA)


Küçücüksün canözümm

Sen canımın en güzel parçası..

Sevginin o temiz ve saf kaynağı.

En tatlı ürünlerin has toprağı..

Üşürsen ben donarım.

Yanarsan ben kavrulurum..

Ağlasan gözyaş olurum..

Canözüm, yürek sızım

Biter mi sevgin…

19 Kasım 2012 Pazartesi

KALBİM OLMASA DA...


Hem de için yana yana seyretmek gidişini.Adını onsuzluk koyduğun bir yaşımda bütün yollar ona çıkarken, birileri ona benzerken, hayat devam ettikçe mazinizi anımsatırken..Kaldırımda yürürken sanki yanındaymış hissi ile bi kere daha yüreğinle feryad ederken…unutmak zorunda kalış ne demek bilir misin ?Gidişini seyredersin, çaresiz;, tek kelime edemeden..işte aşk, kavuşamadığın yüreğinin bir köşesinde sessiz çığlıklarınla efsaneleşen buruk bir heyecan olarak kalan değişik bir duygudur bu hususta…Acılı, sessiz, hüzün,veda……

Bir gün seni bulma ihtimalini sevdim..Olmayacağını, olamayacağımı bilsemde..

Tanıdık caddelerden geçerken..Gözlerini aramak ve bulmak..Kalbin her tik takın da susmak…Bakışları benim üzerimde diye paronoyalar kurmak..İçin için yanmak..Nefesini metrelerce uzaktan yüzünde hissetmek..sonrasında yavaş yavaş gitmek..Avuç içini yakan sıcaklıktan , karakışın donduran ayazı, gibi etin kemikten ayrılırken yaşadığı acı gibi…Ellerini kaybetmek..

Yüreğini birinin ellerine bırakıp gittin mi hiç..Bir daha alamayacağını dokunamayacağını bile bile..Yavaş yavaş ölürsün her hücren ayrılır, yine de kalbini canlanıp yine sevebileceği ihtimalini seversin..Olmayacağını bile bile hayaller kurarsın..İçinde senli olan hayalleri severim.

Kalbim olmasa da..

14 Kasım 2012 Çarşamba

BİR BAŞIMA...



Bir başıma yım yine...
Bomboş bir odada!!!
Bomboşluklar içinde...
İsmini haykırıyorum,
Sesim yankılanıyor odada...
Duvarlara çarpıp geri dönüyor..Bir sesim geliyor bana,
Sen yoksun sesimin yanında..

Sana ihtiyacım olduğunu...
Seni sevdiğimi..
Özlediğimi..
Beklediğimi..
Sana hiç söylemedim...
Korkularım karşımdaydı dimdik...
Onları aşıp sana ulaşmak?
Bunu istedim mi bilmiyorum..
Özgürlüğümü..
Başıboşluğumu..
Beni kendimi elimden almandan..
Senin olmaktan değil...
Sen olmaktan korktum...
İsmini sadece...
Boş odalarda haykırdım..
Duvarlar şahidimdir...
Seni seviyorum……

http://www.duyguevi.com/?p=955

2 Kasım 2012 Cuma

KÜÇÜK YÜREĞİM

İki hece iki kelimeydi.Aslında dileme dolanan..Biri sana hasretim.Diğeri isyanımdı..Küçücük sevdaların kocaman dünyalar olabileceğini nerden bile bilirdim..Böyle sarıp sarmalayıp içinde yalnız ...beni bırakacağını....